29 Kasım 2022 Salı

 İNAVASYON TEORİLERİ – 7

 

Ölçek

İşletmelerin ölçeklerinin artması aslında iş süreçlerinde uzmanlaşmayı ve dolayısıyla karmaşıklaşan iş süreçlerini beraberinde getirir.

Uzmanlaşan çalışanların uzmanlıkları ile ilgili daha detaylı ihtiyaçları  olmakla birlikte ölçeğin artması ile ihtiyaç duyulan destek faaliyetleri ve maliyetleri de artar.

Örneğin bir işletmede çalışan sayısı arttıkça iletişim maliyetlerinin artması beklenir.

Ayrıca ölçeğin artışı sadece ilave destek faaliyetleri gerektirmez bunun yanında kişilerin işe konsantrasyonlarının da azalmasını gibi yan etkileri vardır.

Dolayısıyla artan uzmanlık seviyenin ekonomiye olumsuz yönde etkisi olduğu savunulabilir.

Yukarıdaki şekilde de gösterildiği üzere aslında uzmanlık artışı üretkenliği belirli bir seviyeye kadar arttırırken bir doygunluk noktasının ardından uzmanlaşmanın arttırılması sistemde yönetim zorlukları, ek maliyetler ve konsantrasyon azalması gibi sebeplerden dolayı olumsuz yönde etki etmektedir.

 

Teknoloji ve Görevler

Joan Woodward tarafından literatüre kazandırılmış olan bir yaklaşıma göre, işletmelerin ürünlerine bakarak işletmelerin organizasyonel yapıları hakkında tahmin yürütebilirsiniz.

Örneğin modüler yapıdaki ürünlerin aslında modüler yapıdaki organizasyonlardan çıktığı veya ürünün tek ve özel bir üretim olmasından aslında işletme yapısının küçük olmasını çıkarabiliriz.

Woodward çalışmasında işletmeleri üç ana grup halinde incelemiştir:

 

Tek ürün / küçük tekrarlar

Bu gruptaki ürünler tek tek ve özel olarak üretilmiş ürünlerdir.

Ürünler genelde az miktarlarda üretilebilir ve her aşaması ile işletmenin özel olarak ilgilenmesi gerekir.

Genelde bu işletme yapılarında çalışan kişiler işin her aşamasından haberdardır ve çoğu işe dahil olmaktadır.

Bu tip işletmelerin özellikleri aşağıdaki şekilde sayılabilir:

İşletmede çalışan kişilerin yetenekleri işletmenin başarısına doğrudan etki eder ve genelde kullanılan alet ve makinelerden çok çalışanların yetenekleri ön plandadır.

İşletmenin ürün maliyetleri genelde görece olarak daha yüksektir, işlerin rutine bindirilmesi genelde zor ve problemlerin ön görülmesi genelde güçtür.

Organizasyondaki hiyerarşik yapı göreceli olarak sığdır.

Üst yönetimin yönetim genişliği genelde dardır, çalışanlar genelde doğrudan yönetime rapor verirler.

Yönetim maliyetleri düşük ve yönetici sayıları görece olarak daha azdır.

Yapılar genelde organik yapıya daha yakındır.

 

Toplu üretim / Tekrarlı üretim

Birbirine çok benzer yapıdaki ürünlerin yüksek miktarlarda satıldığı durumlarda görülür.

Örneğin kalem, araba, traş bıçağı, çamaşır makinesi gibi ürünlerin büyük oranlarda birbirinin tekrarı veya ufak değişikliklerle özelleştirilmiş ürünler olduğu söylenebilir.

Genelde sistemin tekrarlı hale geldiği otomasyon ve üretim hatlarının kullanıldığı görülür.

Küçük iş yığınlarından çok büyük iş yığınları vardır

Hiyerarşi uzundur

Alt seviyede çok sayıda çalışan vardır (bir çalışmada, yönetim genişliği) ortalama 48 olarak bulunmuştur)

Görece olarak daha fazla yönetici bulunur (hiyerarşinin uzunluğuna bağlı olarak)

Mekanik ve bürokratik yapı hakimdir

Ürün başına işletme maliyeti daha düşüktür.

 

Sürekli üretim

Genelde sarf malzemesi üreten sistemlerde görülür.

Örneğin kimyasal üretim yapan kimya, petrol işletmeleri, günlük üretim yapan ekmek fırınları, süt üreticileri, elektrik üretimi yapan enerji firmaları gibi.

Makineler her şeyi yapan bir otomatikliğe sahiptir ve insanlar genelde izlemek ve problem çıkması durumunda rutin çözümler uygulamakla sorumludur.

Bu işletmeler için aşağıdakiler söylenebilir:

İşletmelerin hiyerarşik yapısı çok değişken olabilir.

Örneğin çok uzun, çok kısa veya ters piramit yapılarında olabilir (hiç kimsenin en alt seviyeyi oluşturmadığı yapılar)

Yapının en tepesinde organik özellikte işletme bulunur.

Alt seviyeler daha mekaniktir ancak genelde en alt seviye makineler tarafından doldurulduğu için çok fazla evrak işi veya alt seviye yönetim yükü bulunmamaktadır.

 

İstisnalar

Yukarıda üç farklı yapıda gösterilen sistemin, sistemde yaşanan beklenmedik durumlara göre (problem, istisna) incelenmesi de mümkündür.

Charles Perrow, bu istisnaların oluş hızına ve tipine göre aşağıdaki şekilde bir matris hazırlamıştır.

Az Sayıda

Çok Sayıda

Yapısal olmayan

El eserleri (cam, seramik vs.). İç tasarımlar (otel odaları).Genelde rutin olarak görülür ama bir problem çıkınca özel ilgi gerektirir.

Sinema yapımı, uzay araştırmaları.Genelde işin nasıl yapılacağını çoğu kişi bilmez, bilgi içseldir (implicit knowledge)

Yapısal

Rutine binmiş işlerdir. Örneğin üretim bandındaki vidalama işi gibi.Genelde çok az problem olur ve anlaşılması ve çözülmesi basittir.

Özel makine imalatı, baraj inşaatı veya yazılım projelerini çoğu gibi uygulama bilinmekte ancak çok sayıdaki değişik durum için çok sayıda çözüm üretilmesi gerekmektedir.

 

Yukarıdaki matriste de görüldüğü üzere istisnalar yapısal ve yapısal olmayan olarak ikiye ayrılmaktadır.

Genelde yapısal problemler analitik süreçler sonucunda bir metoda dayalı olarak çözülebilmektedir.

Yapısal olmayan problemler ise analitik olmayan ve sezgisel çözümler gerektirmektedir.

Yukarıdaki matris ayrıca iki uç noktayı da göstermesi açısından önemlidir.

Sol alt köşede bulunan işletme yapısında bürokratik ve mekanik yapının ağır bastığı söylenebilir.

Tam zıddı olarak sol üst köşede ise organik ve tamamen yaratıcı problemlerin yer aldığı söylenebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  DİJİTAL DÖNÜŞÜM   Dijital dönüşüm, toplumsal ve sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonuyla çözüm bulmanın ve buna bağ...