İNAVASYON VE BİLGİ - 3
Bilgi Yönetim
Stratejileri
Temel olarak
organizasyonlarda bilgi yönetimi (BY) 3 aşamada oluşur.
BY-bağlı
aktivitelerden önce, sırasında ve sonra.
Bu aktiviteler
organizasyonlarda çeşitli şekillerde teşvik edilebilir.
Örneğin BY
kaynağı oluşturan kişilere çeşitli ödüllerin verilmesi, bu kişilerin
rekabete dahil edilmesi gibi uygulamalar olabilir.
Zorlama
stratejisi ismi verilen bir yöntemle organizasyondaki kişilerin bilgi
yönetim malzemeleri üretmesi sağlanabilir.
Bu zorlama
yaklaşımında, kişilerin bilgi yönetim depolarına veri girmeleri veya girilen
verileri takip etmeleri ve uygulamaları sağlanabilir.
Bu yaklaşıma
tedvin yaklaşımı ismi de verilmektedir.
Bu şekilde
adlandırılmasının sebebi ise kişilerin bilgi yönetimi ile olan ilişkilerinin
belirli düzenlerle sağlanıyor olmasıdır.
Talep
stratejisi ismi verilen diğer bir yöntemde ise, organizasyondaki kişilerin
bilgi yönetim depolarına kendi talepleri ile erişmeleri için talepler ve
ihtiyaçlar oluşturulur.
Bu yaklaşımda
uzmanların ani ve zamansız uygulamaları ile organizasyondaki kişilerin ihtiyacı
olan bilgileri bu kişilerin erişeceği bilgi depolarına koyması sağlanır.
Bu
yaklaşıma da şahsileştirme (kişiselleştirme) ismi verilmektedir.
Buradaki temel
fark, bilginin kişiye özel ve kişinin ihtiyacına cevap verecek şekilde
tasarlanarak sunulmasıdır.
Tedvin ve şahsi
yaklaşımın en temel farkı, tedvin yaklaşımında bilginin şablonlara oturtularak
organizasyon tarafından istenen şekillerde akışının sağlanmasına karşılık şahsi
yaklaşımda kişinin özgür olarak istediği bilgiyi ve istediği şekilde
paylaşmasıdır.
Yani tedvin
yaklaşımında zımni ve dışsal bilginin tanımı organizasyon tarafından
yapılırken, şahsi bilgi için bu tanım şahıs tarafından yapılmaktadır.
Bu konuda bilgi
yapılan bir eleştiriyi dillendirmekte yarar vardır.
Bilgi
yönetiminin sıkı uygulanması halinde, aslında üzeri örtülmüş olan bilginin
tanımı yapılmaya çalışılacak ve bilinmeyenin tanımlanması gibi bir hataya
düşülecektir.
Buna karşılık
serbest bırakılması halinde de bilginin değersizleşmesi veya organizasyon için
anlamsızlaşmasına gidilecektir.
Çünkü
bireylerin öncelikleri ile organizasyonların öncelikleri her zaman
çakışmamaktadır.
Bu noktada
güzel bir örnek bireylerin sosyal ağlarda veya blog’larda yazdıkları bilgiler
ile şirketlerin zorunlu olarak yazdırdıkları raporlar arasındaki farktır.
Örneğin bir
blog yazarı tamamen şahsi bilgi paylaşımı yaparken belki de üyesi olduğu
organizasyonla hiç ilgisi olmayan şeyleri paylaşırken buna karşılık işletmenin
sert şablonları arasında bir form dolduran çalışan ise zımni bilgisinin
neredeyse hiçbir kısmını açma fırsatı bulamayabilir.
Bu aşamada
işletmelerde kullanılabilecek bazı bilgi yönetim
stratejileri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Ödüllendirme (kişileri ödül kullanarak teşvik etmeye dayanır)
Hikaye anlatımı (kişilerin serbest şekilde konu veya olayla ilgili
anlattıkları hikayelerdir, yaşadıklarını veya düşündüklerini serbestçe
yazarlar)
Çapraz proje öğrenimi (kişilerin farklı proje ve çalışma alanlarına
konulması ile edindikleri zımni bilgiyi transfer etmesi veya farkına
varması sağlanır)
Olay sonrası ödüllendirme basitçe bir olaydan sonra Ne oldu, Neden oldu,
Nasıl daha iyi olabilirdi sorularının sorulmasını, yöntem olarak ortaya atar.
Bu stratejide soruların cevabı bilgi yönetiminin unsurlarını oluşturur.
Bilgi haritalaması:
Bu yaklaşımda, bilgi ile bütün varlıklar arasında ilişki kurulması
hedeflenir.
Örneğin kullanılan araçlar, bilgiyi belirleyen kavramlar, kişiler ve
kişilerin rolleri, görev ve yetkileri gibi bir organizasyonda var olan bütün
varlıklar arasında bir harita oluşturulur ve bu haritanın geliştirilmesi ile
organizasyonun bilgi yönetimi yapılır.
Uygulama Ortakları:
bu yaklaşımda bir uygulamanın ortak paydaşları arasında gelişen ve
birbirinden öğrenmeyi sağlayan süreçtir.
Örneğin çok farklı projelerde aynı rolde çalışan kişilerin aynı odaya
konularak birbirinden bilgi almasını sağlamak şeklinde uygulanabilir.
Uzman fihristleri :
Bilgi yönetiminde bulunan uzmanlık alanlarının tanımlanması ile bu
kişilerin ilgili bilgi yönetiminin kaynakları haline getirilmesi sağlanır.
Bilginin tipine göre duyulan ihtiyaç, ilgili bilgi kaynağı olan uzmana yönlendirilir
ve hem bilgiye erişim sağlanır hem de bilgini gelişmesi sağlanır.
Çoğu işletmede ilkel seviyede de olsa bu yaklaşım kullanılmaktadır.
Örneğin depo ile ilgili bir karar alınması aşamasında satın alma,
satış, depo sorumlusu gibi farklı uzmanların bir araya getirilerek
görüşlerinin alınması veya ortak kararlara bu kişilerin dahil edilmesi
aslında ‘depo’ bilgisi ile bu uzmanların eşleştirilmesi prensibine
dayanmaktadır.
Alınan kararlar ve neden nasıl alındığı gibi bilgiler ise bu uzmanların
bilgisi dahilinde olacaktır ve daha sonraki aşamalarda organizasyonun işine
yarayabilecektir.
En iyi uygulama transferi:
Sıkça kullanılan bir bilgi yönetim şeklidir.
Aynı işi yapan farklı ekip/birim/departmanlar arasında en iyi sonuca
ulaşanların diğerlerine bilgiyi paylaşmasını hedefler.
Örneğin ay sonunda, en iyi satışı yapan satış ekibinin bir seminerle
başarılarının sebebini diğer satış ekiplerine anlatması şeklinde uygulanabilir.
Bilgi Fuarları :
Bilgi yönetiminin eğlenceli bir şekilde yapılmasını hedefleyen oyunlardan
birsidir.
Buna göre herhangi bir amaçla bilgi paylaşım yapmak isteyen kişiler bir
araya gelir.
Hiç kimse diğerinden üstün tutulmaz (uzman, tecrübeli kişi veya yönetici
gibi özellikler bir kenara bırakılır) ve herkes bilgisini paylaşır veya
diğerlerine sorarak bilgisini paylaşmasına yardım eder.
Buradaki slogan, ‘hepimizin öğrenecek ve paylaşacak bilgisi vardır’
şeklindedir.
Rekabet Yönetimi:
Sistematik olarak organizasyon üyelerinin rekabet şartlarında
gelişmesi hedeflenir.
Organizasyon, bilgi yönetimi için rekabet şartlarını belirler ve
kişileri bu rekabet şartlarında bilgiyi paylaşmaya iter.
Yakınlık ve Mimarlık:
Bu yaklaşımda, işletmedeki kişilerin bilgi paylaşımına yatkınlık veya
dirençlerine göre işletmenin ihtiyacı olan ve önemli görülen konulara yakınlığın
verildiği bir bilgi mimarisi oluşturulur.
Usta-Çırak ilişkisi:
Bu yaklaşımda, organizasyondaki bireyler arasında tecrübe veya kıdeme
göre usta çırak ilişkisi kurulur ve ustanın edindiği bilginin çırağa
geçirilmesi hedeflenir.
Ortak Teknolojiler:
işletmelerdeki yazılım alt yapısı kullanılarak projelerin veya işin
yazılım üzerinden yürütülmesi bu sayede işin her aşamasının yazılı kaynaklara
dökülmesi ve zımni bilgiye bu sayede ulaşılması hedeflenir.
Bilgi Depoları:
Bu depolar genelde yazılımla desteklenen ve alt yapısında veri tabanı
gibi veri seviyesinde değerlerin tutulduğu genelde herkese açık kaynaklardır.
Örneğin Kurumsal 2.0 (Enterprise 2.0) yaklaşımı ile bir işletmedeki
kişilerin farklı bilgi kavramları için internet veya herhangi bir yazılı kaynak
(makale, kitap, teknik doküman vs.) üzerinde yer imleri paylaşımı yapması
sağlanır.
Bu sayede diğer üyelerin ilgili bilgiye daha hızlı erişmesi hedeflenir.
Ancak genel olarak bilgi depoları, çoğu bilgi yönetim sisteminin temelini
oluşturmakta ve hemen hemen diğer bütün yöntemlerde kullanılmaktadır.
Entelektüel Sermayenin ölçülmesi ve yönetilmesi
(İşletmelerin, entelektüel sermaye parametrelerini açık bir şekilde
raporlaması ve bu raporlama sırasında ölçmesi hedeflenir)
Bilgi Aracıları:
Bir kişi veya organizasyon tarafından organizasyonun bilgi yönetim
sisteminin belirlenmesidir.
Basitçe bilgi kaynaklarının nasıl kullanılacağı ve nasıl
ilişkilendirileceğini düzenlerler.
Sosyal yazılımlar:
Bilgi yönetiminin önemli unsurlarından birisi de sosyal
yazılımlardır.
Kişilerin
yazdıkları blog, wiki, sosyal imler gibi kaynakların bilgi yönetim sürecine
dahil edilmesi hedeflenir
Bilgi Taşınması
Örgüt teorisine
göre, bilgi transferi/taşınması, bilginin örgütün bir kısmından diğer bir
kısmına transfer edilmesi anlamına gelir.
Genel anlamda bilgi
yönetiminin bir fonksiyonu olarak görülebilir ve
bilginin farklı kişiler tarafından, farklı zaman ve mekanlarda farklı
amaçlarla kullanılabilecek şekilde taşınmasını amaçlar.
Bilgi taşınması
sırasındaki en büyük problem örgütlerdeki örtük bilginin taşınacak hale
getirilmesidir.
Günümüzde
gelişen internet ve sosyal medya araçları ve bilginin çok farklı
kaynaklardan genişleyerek ulaşılabilir olması sonucu, kitle kaynaklar üzerinde
bilgi taşınması veya bir toplumun tamamında bilgi taşınması gibi yeni
kavramlar da önem kazanmaya başlamıştır.
Bilgi
taşınmasının en önemli etkenlerinden birisi de bu amaçla geliştirilen
yazılım ve bilişim alt yapısının doğru yönetilmesidir.
Günümüzde bu konuda çok sayıda çalışma bulunmaktadır.
Bilgi taşınması ilk olarak 1990’lı yıllarda bilgi yönetimi kavramı ile
birlikte anılmaya başlamıştır.
Kavram daha sonraları kaynak temelli ekonomilerin bilgi temelli
ekonomilere dönüşmesi ile önem kazanmış ve açık
yenilik kavramının önem kazanması ile birlikte
özellikle üniversitelerin “dış fikirlerin” en önemli ve vazgeçilmez birer
kaynağı olarak görülmesi ile günümüze kadar taşınmıştır.
Üniversiteler bilgi taşınması konusundaki en önemli kamu kaynağını
oluşturmaktadır ve herhangi bir özel teşebbüsün himayesi altında olmadığı
için özel işletmelerin ekonomik rekabete dahil olmasında önemli bir rol
oynamaktadır.
Örneğin fikri hakların nasıl üretileceği, saklanacağı veya suiistimale açık
noktalarını belirlemede pek çok araştırmacı çalışmış ve bu konudaki
standartların belirlenmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Aşağıda bazı kamu araştırma kurumlarının listesi sunulmuştur:
AUTM, Amerika
Bilgi Transfer Enstitüsü , İngiltere
SNITTS, İsveç
Avrupa Bilim ve Teknoloji Transferi Uzmanları Birliği , Avrupa Birliği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder