İNAVASYON VE ENFORMASYON – 4
Etiğin
Kaynağı
Etik
kavramı tarih boyunca çok çeşitli açılardan ve çok sayıdaki düşünür
tarafından ele alınmıştır.
Bunlardan
bazılarını aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
Altın
Kural :
Kendin
için istediğini başkası için iste.
Basitçe,
her istek ve kuralın muhatabının kişinin kendisi olmasa bile diyergamlık
ilkesiyle (empati) kişinin kendisini başkasını yerine koyması ve aynı
şartlarla karşılaşabileceğini düşünmesi, kişinin her durumdaki davranışına
ahlaki bir değer kazandırır.
Kategorik
Emir :
Basitçe
bir davranışın bütün toplum tarafından yapılması doğru değilse birey
tarafından yapılması da doğru değildir.
Bunu
ahlakta tümden gelim teorisi olarak da düşünebiliriz.
Örneğin,
bütün insanların devletin malını çalması durumunda, devletin kamu
faaliyetlerinin zaafa uğrayacağı ve devletin varlığını yitireceği ortadadır.
Bu
durumda, tek başına bir bireyin devletin malını çalması/bozması belki
devlete ciddi bir zarar vermeyecek kadar küçük de olsa, toplumdaki bütün
bireylerin yapacağı davranıştan yola çıkarak bireyin yaptığı davranışın da
ahlak dışı olduğu sonucuna varılabilir.
Değişim
Kuralı :
Şayet
bir davranış veya karar, sürdürülemez ise, bu davranışın ahlaksız olduğu
sonucuna varılabilir.
Örneğin
bir çalışanın bir işletmeden bir dolar çalması veya milyonlarca dolar
çalması arasında fark yoktur.
Şayet
bireyin eylemi, sonsuza giden bir yaklaşımda ahlakın koruması altındaki
varlıklara (örneğin iş ahlakı olarak, çalışanlar, işletme, sosyal ahlak olarak
toplum, aile ahlakı olarak aile bireyleri veya aile ilişkileri vs.) zarar
veriyorsa bu durumda o eylemin ölçeğine bakılmadan ahlaksız olduğu sonucuna
varılabilir.
Faydacı
Ahlak :
Faydacı
ahlakta, bireyin ahlaktan fayda umması söz konusudur.
Buna
göre bir davranışın sonucu bireyi etkilemektedir, bireylerin davranışlarını
düzenleyen kurallar aslında bireylerin faydaları üzerine kuruludur.
Örneğin
bireyin yalan söylemesi, sonuçta bireye zarar veren bir süreçtir.
Riskten
kaçınma :
Faydacı
ahlakın farklı bir biçimidir.
Bireyin
risklerini azaltmayı hedefler ve bireyin çevresi ile olan ilişkisinde
yaşanabilecek riskleri azaltmak için bireyin davranışlarını düzenlemesini
öğütler.
Örneğin
bireyin ehil olmadığı veya yapamayacağı, yeterli eğitimi olmayan bir
konuda risk alması, bu ahlak yaklaşımına göre hata olarak görülür.
Her
şeyin bir Bedeli vardır kuralı :
Ahlak
kuralının tam tercümesi, her öğlen yemeğinin bir bedeli vardır şeklinde
yapılabilir.
Yani
hiçbir yemek ücretsiz değildir şeklinde geçen ekonomi kuralına dayanmaktadır.
Bu
kurala göre sınırsız istekler ve sınırlı kaynaklar vardır.
Dolayısıyla
her isteğin yerine getirilmesi bir bedele dayanmaktadır çünkü istek bu
sınırlı sayıdaki kaynakların kullanılmasına dayanmaktadır ve bunun da bir
bedeli vardır.
Örneğin
yazılım dünyasındaki açık kaynak kod yaklaşımının bile aslında bedeli olan
ve herhangi bir işletmenin açık kaynak kodlu bir yazılımı ücretsiz olarak alsa
bile, çalıştırması, kurması, uzun vadede eklemeler yapmasının, işletmeye uygun
hale getirmesi gibi onlarca aşamasının aslında bir bedel gerektirdiği
unutulmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder