1 Aralık 2022 Perşembe

 ADAPTASYON

 

Bilim kamuoyu insan faaliyetlerinin iklim sisteminde önemli değişikliklere yol açtığını, insan kaynaklı iklim değişikliğinin ise gerek doğal gerekse beşeri sistemler açısından riskler barındırdığı konusunda geniş bir mutabakata varmış durumda.

 Sıcaklık yükselişi ile kasırga, sel, kuraklık gibi aşırı hava olaylarındaki artış benzeri unsurlar atmosferdeki seragazı seviyelerindeki yükselişin iklim sistemi üzerinde yarattığı baskı sonucunda ortaya çıkan değişiklikler olarak tanımlanıyor.

 “İklim değişikliğinin etkileri” terimi ise, söz konusu aşırı hava ve iklim olaylarının türlerin yaşam alanlarında yarattığı değişim sonucunda yer değiştirmek zorunda kalmaları, kuraklık sonucunda tarımsal üretimin azalması gibi doğal ve beşeri sistemler üzerindeki etkilerini ifade etmek için kullanılıyor.

Adaptasyon (İklim değişikliğine uyum), iklim sistemindeki güncel ve beklenen değişikliklere ayak uydurma süreçlerini ve alınan önlemleri tarif ediyor.

  İklim bilimi, seragazı emisyonlarında keskin bir düşüş sağlansa bile iklim değişikliğinin kaçınılmaz etkileriyle karşı karşıya kalmaya uzun bir süre devam edeceğimize işaret ediyor.

 Bu bağlamda, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlamanın hem hâlihazırda hem de gelecekte karşılaşılması beklenen etkilere yanıt verilebilmesi açısından büyük önem taşıdığı ortaya konuluyor.

 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, iklim değişikliğinin ekosistemlere ve türlere yönelik olumsuz etkilerinin giderek artacağını, buğday, mısır ve pirinç gibi temel tarım ürünlerinin üretiminde düşüşe neden olacağını, gıda güvenliği açısından riskler barındırdığını, özellikle yarı kurak ve kurak bölgelerde yerüstü ve yeraltı su kaynaklarında azalmaya yol açacağını, halk sağlığını olumsuz etkileyeceğini ve ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını belirtiyor.

 Söz konusu etkilerin düşük gelirli ülkeler ve topluluklar tarafından çok daha yoğun bir şekilde hissedileceği de öngörülüyor.

 İklim değişikliğine uyum stratejilerinin oluşturulup eylemlerin hayata geçirilmesi, bu etkilerin en aza indirilmesi için hayati önem taşıyor.

 İklim değişikliğiyle mücadelede uyum ve mitigasyon (emisyon azaltımı ve yutak kapasitesinin geliştirilmesi), birbirlerine bağlı iki bileşen olarak değerlendiriliyor.

 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, emisyon azaltımı hedeflerine ulaşılmasının uyum çabalarının başarısını artıracağının altını çiziyor.

  Paris İklim Anlaşması’nda ise bugün itibariyle iklim değişikliğine uyuma ihtiyacın yüksek bir seviyede olduğu, emisyon azaltımının desteklenmesiyle ek uyum çabalarına olan ihtiyacın ve dolayısıyla uyuma ilişkin politika ve önlemlerin maliyetinin azalacağı ortaya koyuluyor.

 İklim değişikliğiyle mücadele üzerine yapılan maliyet analizlerinde, iklim değişikliğine uyum için doğacak maliyetlerin de  göz önüne alınması gerekiyor.

 Türkiye, dünyada iklim değişikliğinden en çok etkilenmesi beklenen bölgelerden birisi olan Akdeniz Havzası’nda yer alıyor.

 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, Akdeniz Havzası’nda genel sıcaklık artışının 1°-2°C’ye ulaşacağını, kuraklığın geniş bölgelerde hissedileceğini ve özellikle iç kesimlerde sıcak hava dalgalarının ve aşırı sıcak günlerin sayısının artacağını öngörüyor.

 Türkiye’de ise yıllık ortalama sıcaklıklarda 2,5°-4°C düzeyinde artış görüleceği, ülkenin yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağı ortaya koyuluyor.

 Türkiye’nin iklim değişikliğine uyuma dair ana politikalarına, İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’nda (2011–2023) yer veriliyor.

 Buna göre, su kaynakları yönetimi, tarım ve gıda güvencesi, ekosistem hizmetleri, biyolojik çeşitlilik ve ormancılık, doğal afet risk yönetimi ve insan sağlığı başlıca etkilenecek alanlar olarak tanımlanıyor,  bu alanlarda öncelikli hedefler ve eylemler tanımlanıyor.

Bununla beraber, iklim değişikliğiyle uyum konusunda Türkiye’nin BM İklim Değişikliğiyle Mücadele Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Sekretaryası’na sunduğu ulusal katkı beyanında ise iklim değişikliğine uyum konusunda herhangi bir hedef ya da eylemin yer almaması dikkat çekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  DİJİTAL DÖNÜŞÜM   Dijital dönüşüm, toplumsal ve sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonuyla çözüm bulmanın ve buna bağ...