ÜÇLÜ BİLANÇO HESABI
199 yılında John Elkington tarafından tanıtılan ve
işletmelerin mali bilançolarının yanı sıra yarattıkları sosyal ve çevresel
fayda ve zararların da bilançolarını tutmalarını tanımlayan yaklaşımdır.
Yani üçlü bilanço hesabı ile şirketler (ya da
devletler ve sivil toplum kuruluşları) ekonomik değerlerini, sosyal sorumluluk
derecelerini ve çevresel etkilerini aynı anda hesaplayabilir ve her
hesabın kâr veya zararı gösteren en alt satırında pozitif bir değer
oluşması için stratejilerini ve politikalarını gözden geçirebilirler.
Bu muhasebe yöntemi geleneksel kâr zarar
hesabının ötesine geçerek, yatırımların sosyal ve çevresel boyutlarda da artı
değer yaratıp yaratmadığı ile ilgilenir.
Bu noktada asıl zor olan bu üç ayrı boyutu
ölçmek ve ortak bir ölçüm birimi olmayan bu bilançoları karşılaştırmaktır.
Mali bilançoyu hazırlamak nispeten kolaydır zira
şirketlerin kullanmaya aşina olduğu bir ölçüm birimi vardır:
Para.
Fakat sosyal ve çevresel boyutlarda aynı şeyi
söyleyebilmek mümkün değildir
Örneğin şirketin faaliyetlerinin toplumsal
faydasının çevreye olan olumlu ve olumsuz etkilerinin hesabını tutmak ya
çok zor olabilir ya da kimi durumlarda mümkün olmayabilir.
Bu etkiler doğru hesaplansa bile bilançonun
sonunda çıkan net çevresel etki, net toplumsal etki ve net kârı birbiri ile
karşılaştırmak ve bütünsel bir toplam etkiyi hesaplamak zor olabilir.
Bu soruya iki değişik cevap veriliyor.
İlk görüşe göre üç ayrı bilançodaki net
etkileri hesaplamak için hem sosyal hem de çevresel etkileri, şirketlerin
ölçmekte ve hesaplamakta çok başarılı oldukları parasal birimlere dönüştürmek
bir çözüm olabilir.
Böylece hem şirket içinde değişik bilançolar arasında
bir karşılaştırma yapmak mümkün olur, hem de şirketler arasında hangi
şirketin daha sürdürülebilir politikalar uyguladığını görmek için bir
performans karşılaştırması yapabilir.
Fakat her ne kadar parasal değerleme yöntemi bize
ortak bir ölçüm birimi verse de, özellikle bu değerleme yöntemleri konusunda
çok sayıda teorik ve pratik eleştiri bulunuyor.
Örneğin sulak alanlara ya da nesli tükenmekte olan
türlere nasıl bir parasal değer biçilebilir?
Ya da sosyal etkiyi parayla ölçmek pratik olarak
ne derece mümkündür?
Diğer bir görüş ise üçlü bilanço hesabını bir
endeks olarak hesaplamayı önerir.
Eğer şirketlerin üzerinde uzlaştıkları ortak bir
endeks oluşturulursa hem uyumsuz birimler sorunu ortadan kaldırılmış olur,
hem de işletmeler,
şehirler, kalkınma projeleri ya da üçlü bilanço hesabı
yöntemini kullanan diğer kuruluşlar arasında bir performans karşılaştırması
yapılabilir.
Örneğin Türkiye’de Borsa İstanbul’un hayata geçirdiği
ve şirketlerin çeşitli mali, çevresel ve sosyal kriterlerdeki
performanslarının değişik ağırlıklarla bir araya getirildiği
BIST Sürdürülebilirlik Endeksi şirketlerin sürdürülebilirlik
performanslarını karşılaştıran yeni bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder