1 Aralık 2022 Perşembe

 ÜÇLÜ BİLANÇO HESABI

 

199 yılında John Elkington tarafından tanıtılan ve işletmelerin mali bilançolarının yanı sıra yarattıkları sosyal ve çevresel fayda ve zararların da bilançolarını tutmalarını tanımlayan yaklaşımdır.

 Yani üçlü bilanço hesabı ile şirketler (ya da devletler ve sivil toplum kuruluşları) ekonomik değerlerini, sosyal sorumluluk derecelerini  ve çevresel etkilerini aynı anda hesaplayabilir ve her hesabın kâr veya zararı gösteren en alt satırında pozitif bir değer oluşması için stratejilerini ve politikalarını gözden geçirebilirler.

 Bu muhasebe yöntemi geleneksel kâr zarar hesabının ötesine geçerek, yatırımların sosyal ve çevresel boyutlarda da artı değer yaratıp yaratmadığı ile ilgilenir.

Bu noktada asıl zor olan bu üç ayrı boyutu ölçmek ve ortak bir ölçüm birimi olmayan bu bilançoları karşılaştırmaktır.

Mali bilançoyu hazırlamak nispeten kolaydır zira şirketlerin kullanmaya aşina olduğu bir ölçüm birimi vardır:

 Para.

 Fakat sosyal ve çevresel boyutlarda aynı şeyi söyleyebilmek mümkün değildir

 Örneğin şirketin faaliyetlerinin toplumsal faydasının çevreye olan olumlu ve olumsuz etkilerinin hesabını tutmak ya çok zor olabilir ya da kimi durumlarda mümkün olmayabilir.

 Bu etkiler doğru hesaplansa bile bilançonun sonunda çıkan net çevresel etki, net toplumsal etki ve net kârı birbiri ile karşılaştırmak ve bütünsel bir toplam etkiyi hesaplamak zor olabilir.

Bu soruya iki değişik cevap veriliyor.

  İlk görüşe göre üç ayrı bilançodaki net etkileri hesaplamak için hem sosyal hem de çevresel etkileri, şirketlerin ölçmekte ve hesaplamakta çok başarılı oldukları parasal birimlere dönüştürmek bir çözüm olabilir.

Böylece hem şirket içinde değişik bilançolar arasında bir karşılaştırma yapmak mümkün olur, hem de şirketler arasında hangi şirketin daha sürdürülebilir politikalar uyguladığını görmek için bir performans karşılaştırması yapabilir.

Fakat her ne kadar parasal değerleme yöntemi bize ortak bir ölçüm birimi verse de, özellikle bu değerleme yöntemleri konusunda çok sayıda teorik ve pratik eleştiri bulunuyor.

Örneğin sulak alanlara ya da nesli tükenmekte olan türlere nasıl bir parasal değer biçilebilir?

 Ya da sosyal etkiyi parayla ölçmek pratik olarak ne derece mümkündür?

 Diğer bir görüş ise üçlü bilanço hesabını bir endeks olarak hesaplamayı önerir.

Eğer şirketlerin üzerinde uzlaştıkları ortak bir endeks oluşturulursa hem uyumsuz birimler sorunu ortadan kaldırılmış olur, hem de işletmeler,

şehirler, kalkınma projeleri ya da üçlü bilanço hesabı yöntemini kullanan diğer kuruluşlar arasında bir performans karşılaştırması yapılabilir.

Örneğin Türkiye’de Borsa İstanbul’un hayata geçirdiği ve şirketlerin çeşitli mali, çevresel ve sosyal kriterlerdeki performanslarının değişik ağırlıklarla bir araya getirildiği BIST Sürdürülebilirlik Endeksi şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını karşılaştıran yeni bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  DİJİTAL DÖNÜŞÜM   Dijital dönüşüm, toplumsal ve sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonuyla çözüm bulmanın ve buna bağ...