İNAVASYON SİSTEMLERİ - 2
Dijitalleşme
Dijitalleşme aslında
bir değerin sayılardan oluşan ve bilgisayarda tutulabilir hale gelmesi
olarak düşünülebilir.
Örneğin bir
binanın mimari projesi ticari bir değerdir, klasik ekonomi ile düşünülecek
olursa bir mimarın harcamış olduğu vakte göre ekonomide maddi bir varlık
teşkil eder.
Her bina için
bir mimari proje zorunluluğu bulunmakta, bu projenin çeşitli
kontrollerinin yapılması, projeye dayalı olarak mekanik, elektrik ve statik
hesaplarının mühendisler tarafından yapılması ve daha sonra genelde devlet
daireleri tarafından denetlenerek uygunluğunun tasdiklenmesi
gerekmektedir.
Dünyanın çoğu
ülkesinde buna yakın bir süreçten geçen mimari projelerin dijitalleşmesi yeni
ekonomi ile birlikte bilgisayarlarda saklanabilen bir değer haline gelmesi
anlamını taşımaktadır.
Dijitalleşen
değerlerin temel iki özelliği vardır:
Sayısız defa kopyalanabilir
Anında farklı yerlere iletilebilir
Örneğin klasik
mimari yaklaşıma ters olarak bilgi ekonomisinde bir mimari proje
istenildiği kadar kopyalanabilmektedir.
Bu sayede bir
mimar daha önce çizdiği projeyi farklı binalara uygulayabilmekte veya daha önce
çizdiği hazır bazı mimari modülleri yeni projelerinde kullanabilmektedir.
Benzer şekilde
Türkiye’de çizilen bir proje dünyanın farklı bir ülkesine anında
gönderilebilmektedir.
Bu iki özellik,
günümüz mimari yaklaşımlarını da değiştirmiştir, basitçe bir mimar artık
çizimin tamamını kendisi yapmak zorunda değildir.
Çok sayıdaki
hazır çizimlerden alıp bunları uygun şekilde birleştirmesi ve eksik kalan
yerleri çizerek projesini tamamlaması artık mümkündür.
Hatta çoğu zaman
dünyanın farklı noktalarında sadece evinde oturup bu detayları çizen ve
satan çok sayıda mimar veya çizim uzmanından bahsetmek mümkündür.
Benzer bir
uygulama yazılım dünyasında hızla yaşanmaktadır.
Artık yazılım
geliştirmek isteyen birisi, hiç yazılım bilgisi olmadan hazır modülleri
alıp birleştirerek bir yazılım ürünü ortaya koyabilmektedir.
Yazılım
dünyasında bulunan yarı bitmiş mamul olarak kabul edilebilecek bu ürünlerin
de kendisine göre bir piyasası bulunmakta ve bu piyasada bir kitlenin
sunduğu ürünleri bir kullanan bir müşteri kitlesi bulunmaktadır.
Bu açıdan
bakıldığında kitle kaynağı hem üretim anlamında hem de tüketim anlamında
söz konusudur.
Yani
sadece üretim farklı aşamalarda farklı kitlelere bölünmekle kalmamakta aynı
zamanda tüketim de farklı aşamalarda farklı kitlelere bölünmektedir.
Örneğin eskiden
sadece bitmiş ürünleri müşterilerine satabilen işletmeler artık üretim
sürecinin farklı aşamalarında çıkan alt ürünleri (yarı bitmiş mamulleri)
farklı müşterilere satabilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder