İNAVASYON VE BİLGİ - 1
Bilgi Yönetimi
Kavram, temel
olarak bir organizasyondaki bilginin doğru ve verimli şekilde alınması,
paylaşılması, ve kullanılmasını ifade eder.
Kavramın
oluşmasında birden fazla disiplinin etkisi vardır.
Örneğin iş
idaresi, bilgi sistemleri, yönetim, bilgi sistemleri ve arşiv gibi çeşitli
alanların ortak çalışması ile bilgi yönetimi için gerekli ihtiyaçlar
karşılanabilir.
Günümüzde bu
isimle açılan yüksek lisans programları bulunmaktadır ve programların
bünyesinde bilgi sistemlerinden, iş stratejisine kadar çeşitli alanlarda
çalışmalar yapılmaktadır.
Bilgi
yönetimini, sürekli bilgi akışını kontrol eden ve örgütsel öğrenmenin en
önemli yapı taşı olarak tanımlamak doğru olur.
Şayet bir
organizasyonda bilgi yönetimi bulunmuyorsa, organizasyonun bilgi
seviyesi, öğrenme durumu veya iletişim kontrolünden
bahsetmek doğru
olmaz.
Tarihsel Süreç
Bilgi
yönetiminin tarihsel gelişimine bakıldığında 1991 yılında, Nonaka
tarafından yazılan ve Harvard Business Review’da yayınlanan ‘Bilgi Üreten
Şirket’ başlıklı yazısı dikkati çeker.
Bu
makalenin açmış olduğu yoldan giden çok farklı disiplinler, bilgi tabanları,
uzman sistemler, bilgi ambarları, karar destek sistemleri ve grup çalışma
yazılımları gibi çeşitli çalışma alanlarını doğurmuştur.
1999 yılında,
kişisel bilgi yönetimi kavramı literatüre kazandırılmış ve birey bazında
bilgi yönetiminin nasıl yapılabileceğini literatürdeki çalışmalara
eklemiştir .
Web 2.0’ın
yaygınlaşması ile birlikte, literatüre Kurumsal 2.0 kavramı girmiştir.
Bu kavramın
yeni bir anlayış ve görüş getirmediğini savunan araştırmacılar olmasına
karşılık, tanımsal olarak getirilen farklılık, kurum seviyesinde yapılan blog,
sosyal medya ve wiki gibi Web 2.0 faaliyetleri ifade ediyor olmasıdır.
Bilgi yönetimi
kavramı, ayrıca işletmelerde de yapısal bazı değişikliklere sebep
olmuştur.
Mesela CKO gibi
kavramların işletme yönetimlerine girmesine sebep olmuştur.
Bu sorumlunun
ana görevi, işletmelerdeki maddi olmayan duran varlıkların
arttırılmasıdır.
Kavram bu yapısıyla, işletmelerde bulunan entelektüel sermaye olgusuna
yakın bir anlam ifade etmektedir.
Bu alanda yapılan çalışmaları 3 ana başlık altında toplamak mümkündür:
Tekno-Merkezli :
teknoloji merkezli yaklaşımdır, ideal olarak bilgi paylaşımı ve
oluşturulması için teknolojinin kullanılmasını hedefler.
Organizasyonel:
Organizasyona odaklanır ve bir organizasyonun bilgi sürecinin en iyi
nasıl yönetilebileceğini sorgular.
Ekolojik:
Çevresel yaklaşımdır ve organizasyonun ve bireylerin çevre
faktörlerinin bilgi sürecine etkisini inceler.
Örneğin bireylerin ve organizasyonların kimlikleri, bilgileri,
iletişim şekilleri, ve uyum süreçleri gibi çevresel değerleri inceleyerek bunların
bilgi üretimine etkisini tartışır.
Yukarıdaki üç ana yaklaşımdan bağımsız olarak bütün çalışmaların ortak
noktalarını aşağıdaki değerler üzerine inşa etmek mümkündür:
İnsan
Süreç
Teknoloji ve Kültür
Yapı
Yukarıdaki bu yaklaşımları farklı perspektiflerle bir araya getiren
aşağıdaki ekolleri (okulları) sayabiliriz:
Topluluk Pratiği
Sosyal Ağ Analizi
Entelektüel Sermaye
Bilgi Teorisi
Karmaşıklık Bilimi
Yapısalcılık
Yukarıdaki yaklaşımların başarısı ve uygulanabilirliği ve koşulları da
ayrıca bir çalışma konusu olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder