2 Kasım 2022 Çarşamba

 İNAVASYON VE BİLGİ - 1

 

Bilgi Yönetimi

Kavram, temel olarak bir organizasyondaki bilginin doğru ve verimli şekilde alınması, paylaşılması, ve kullanılmasını ifade eder.

Kavramın oluşmasında birden fazla disiplinin etkisi vardır.

Örneğin iş idaresi, bilgi sistemleri, yönetim, bilgi sistemleri ve arşiv gibi çeşitli alanların ortak çalışması ile bilgi yönetimi için gerekli ihtiyaçlar karşılanabilir.

Günümüzde bu isimle açılan yüksek lisans programları bulunmaktadır ve programların bünyesinde bilgi sistemlerinden, iş stratejisine kadar çeşitli alanlarda çalışmalar yapılmaktadır.

Bilgi yönetimini, sürekli bilgi akışını kontrol eden ve örgütsel öğrenmenin en önemli yapı taşı olarak tanımlamak doğru olur.

Şayet bir organizasyonda bilgi yönetimi bulunmuyorsa, organizasyonun                        bilgi seviyesi, öğrenme durumu veya iletişim kontrolünden bahsetmek                         doğru olmaz.

 

Tarihsel Süreç

Bilgi yönetiminin tarihsel gelişimine bakıldığında 1991 yılında, Nonaka tarafından yazılan ve Harvard Business Review’da yayınlanan ‘Bilgi Üreten Şirket’ başlıklı yazısı dikkati çeker.

 Bu makalenin açmış olduğu yoldan giden çok farklı disiplinler, bilgi tabanları, uzman sistemler, bilgi ambarları, karar destek sistemleri ve grup çalışma yazılımları gibi çeşitli çalışma alanlarını doğurmuştur.

1999 yılında, kişisel bilgi yönetimi kavramı literatüre kazandırılmış ve birey bazında bilgi yönetiminin nasıl yapılabileceğini literatürdeki çalışmalara eklemiştir .

Web 2.0’ın yaygınlaşması ile birlikte, literatüre Kurumsal 2.0 kavramı girmiştir.

Bu kavramın yeni bir anlayış ve görüş getirmediğini savunan araştırmacılar olmasına karşılık, tanımsal olarak getirilen farklılık, kurum seviyesinde yapılan blog, sosyal medya ve wiki gibi Web 2.0 faaliyetleri ifade ediyor olmasıdır.

Bilgi yönetimi kavramı, ayrıca işletmelerde de yapısal bazı değişikliklere sebep olmuştur.

Mesela CKO gibi kavramların işletme yönetimlerine girmesine sebep olmuştur.

Bu sorumlunun ana görevi, işletmelerdeki maddi olmayan duran varlıkların arttırılmasıdır.

Kavram bu yapısıyla, işletmelerde bulunan entelektüel sermaye olgusuna yakın bir anlam ifade etmektedir.

Bu alanda yapılan çalışmaları 3 ana başlık altında toplamak mümkündür:

Tekno-Merkezli :

teknoloji merkezli yaklaşımdır, ideal olarak bilgi paylaşımı ve oluşturulması için teknolojinin kullanılmasını hedefler.

Organizasyonel:

Organizasyona odaklanır ve bir organizasyonun bilgi sürecinin en iyi nasıl yönetilebileceğini sorgular.

Ekolojik:

Çevresel yaklaşımdır ve organizasyonun ve bireylerin çevre faktörlerinin bilgi sürecine etkisini inceler.

 Örneğin bireylerin ve organizasyonların kimlikleri, bilgileri, iletişim şekilleri, ve uyum süreçleri gibi çevresel değerleri inceleyerek bunların bilgi üretimine etkisini tartışır.

Yukarıdaki üç ana yaklaşımdan bağımsız olarak bütün çalışmaların ortak noktalarını aşağıdaki değerler üzerine inşa etmek mümkündür:

İnsan

Süreç

Teknoloji ve Kültür

Yapı

Yukarıdaki bu yaklaşımları farklı perspektiflerle bir araya getiren aşağıdaki ekolleri (okulları) sayabiliriz:

Topluluk Pratiği

Sosyal Ağ Analizi

Entelektüel Sermaye

Bilgi Teorisi

Karmaşıklık Bilimi

Yapısalcılık

Yukarıdaki yaklaşımların başarısı ve uygulanabilirliği ve koşulları da ayrıca bir çalışma konusu olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  DİJİTAL DÖNÜŞÜM   Dijital dönüşüm, toplumsal ve sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonuyla çözüm bulmanın ve buna bağ...